35. ONLİNE TABLO MÜZAYEDESİ 9 KASIM 2024 saat 21:00'a kadar internet sitemizden pey verebilirsiniz.
21:02 itibariyle canlı müzayedemiz başlayacaktır.
Komisyon Oranı: % 10
ÜRÜNLERE %20 KATMA DEĞER VERGİSİ EKLENECEKTİR!!!
NOT: PEY SİLME, SATIŞ İPTALİ, CAYMA HAKKI veya ALIMDAN VAZGEÇME söz konusu değildir. ürünler olduğu hali ile satılmaktadır.
"ÖDEME SÜRESİ MÜZAYEDE BİTİMİNDEN SONRA 5 İŞ GÜNÜDÜR
Özdemir ALTAN(1931-)
Tuval üzerine yağlı boya
60x75
1931 yılında doğan sanatçı İstanbul'da yaşamaktadır.
1956 yılında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü Zeki Faik İzer atölyesini bitirdi.
1963-1965 yıllarında Paris Bienalleri başta olmak üzere çok sayıda uluslararası ve ulusal etkinliğe katıldı,
çok sayıda kişisel sergiler açtı. Yazar ve konferansçı olarak yaygın bir isim yaptı.
Modern, avangard düşünce ve Pop art ve özellikle postmodern'i Türkiye'de ilk geliştiren kişi oldu.
Türkiye'de ilk küratörlük eylemi olan Avni Lifij sergisi 1968 yılında bu anlamda ilk girişimdir.
Sanatçı kendine özgü kurgu dünyasıyla Çağdaş Türk Resmi'nin gelişimine katkıda bulunarak yazgısına yön veren ve
bugünün Türk resminde kendi kuşağı ve kendinden sonraki sanatçıların tamamına yakınını etkileyen tek sanatçı
olduğu görülmektedir. Bu konuda kendisi "Sanatçı referans verir, etki kaçınılmazdır; yöntem değil, sonuç önemlidir." demektedir.
Yaptığı eserlerde değişik doku, strüktür eleman, malzeme, sanat görüşü, ışık vb. aykırılığın
rastlantısal olarak bir araya gelmesiyle oluşan sanat anlayışını benimsiyor Özdemir Altan.
Böylece 1988'den bu yana gitgide netleşen bir düşünce ile sanatsal espasın birbirinden farklı kavram, köken, yapı ve mantıkların
birleşmesiyle oluştuğunu uç noktada kanıtlamak amacıyla rastlantısal buluşma yöntemini geliştirdi.
Uzunca bir süredir, irdelediği ve derslerinde temel öğreti maddesi olarak ele aldığı espas'ın önce bütün sanat tarihi boyunca kullanılış
biçimine açıklık getirip "sanat birbirinden farklı, kavram, köken, yapı ve mantıkların birleşmesiyle oluşur" şeklinde bir sonuca vararak,
bunu 1970' de doçentlik
deneme dersinde Resim Sanatında Mekan başlıklı ve bir manifesto niteliğindeki konferansında ilk olarak akademisyenler önünde ileri sürdü.
Bunu izleyen zamanlarda Altan bu sav üzerine uluslararası nitelikte bir sanat geliştirdi.
Burada farklı
kişilerin yaptıklarını rastlantısal biçimde birleştirerek ve sonunda kent haritasının ilçe veya mahallelerini farklı kişilere uygulatarak bu teknik,
üslup, malzeme bakımından birbirine tamamen yabancılarla sanat tarihinde ilk kez radikal bir espas yorumuyla şaşırtıcı bir bütünlük geliştirdi.
Eğitim Durumu
Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi
Akdoğan TOPAÇLIOĞLU(1959-)
Tuval üzerine akrilik boya
40x30
Akdoğan TOPAÇLIOĞLU(1959-)
1959 yılında Ankara’da doğdu. Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Ana Sanat Dalı’ndan 1983 yılında mezun oldu. Öğrenim sürecinde Söbütay Özer ve Mustafa Ayaz Atölye’lerinde öğrenim gördü. Bu güne değin 38 kişisel sergi gerçekleştirdi. Figüratif anlayıştaki resimlerinde hareket ve desen ilk dikkati çeken unsurlardır. Figür ve fon ilintisinde kullanılan ara elemanlar durağan fonla çılgın tema arasındaki pasajlar şiirsel bir anlam kazandırır resimlerine. Kadın figürleri, atlar, keçiler ve boğalar bu etkiyi yaratan temalarını oluşturur.
Akdoğan Topaçlıoğlu çalışmalarını Ankara’da sürdürmektedir.
Mustafa DELİOĞLU(1946-)
Tuval üzerine yağlı boya
100x80
Mustafa DELİOĞLU(1946-)
1946'da Erzincan'da doğdu.
Çocukluğunda sanatla tanışması daha ilk andan itibaren sonsuz bir tutkuya ve yolculuğa dönüştü. Kendi tarzını yarattı ve bugüne kadar ısrarla savundu. Doğu ve Batı sanatlarını kendine özgü üslubuyla birleştirdi.
Sanatı, fikirlerini ve kendi varlığını ortaya çıkarmanın nedeni ve aracı olarak gördü. Bu düşünce, sanatçıyı sürekli deneylerle sanatını yenileme döngüsüne sokar, böylece üslubunun tazelenmesi ve sürekli yaratma eylemi sağlanır. Sanatsal imzasından kopmadan, yenilikçi ve şaşırtıcı çalışmaların kapısını araladı. Sanata çağdaş yorumlar getiren eserler yarattı ancak sanatın geleneksel değerlerine asla sırtını dönmedi.
Eserleri çeşitli kişisel ve karma sergilerde sanatseverlerle buluştu. Sanatçının illüstrasyon alanında da çok sayıda ödülü var ve çalışmaları binden fazla kitapta yayınlandı.
Sanatın fikir, deneyim ve tekniğin mükemmel birleşimi olduğuna inanan sanatçı İstanbul'da yaşıyor.
Mehmet GÜLERYÜZ(1938-2024)
Karton üzerine yağlı boya
35x30
Mehmet Güleryüz (1938, İstanbul - 3 Eylül 2024, Paris), Türk ressam, yazar ve tiyatro sanatçısı.
Gürcü asıllı bir aileden gelmektedir. Günümüz ilköğretim düzeyindeki dönemin ilk ve orta öğreniminin ardından, liseyi Saint Benoit Fransız Lisesi’nde tamamladı. 1958 yılında şimdiki adıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi olan İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümüne uygulamalı yetenek sınavını kazanarak kaydını yaptırdı. Dört yıl boyunca gördüğü sanat eğitimini bölümünün birincisi olarak 1966 yılında tamamladı. Bu dönemde resim eğitiminin yanı sıra tiyatro çalışmalarına da zaman ayırarak; oyunculuğunu geliştirdi ve profesyonel oyunculuğa 1963 yılında Asaf Çiğiltepe’nin yönetimindeki “Arena Tiyatrosu”nda başladı. Aynı yıl kişisel olan ve çoğunluk çalışmalarını desen oluşturan ilk sergisini de açtı.
Kazandığı devlet bursu ile resim ve Lithografie ihtisası yapmak üzere gittiği Paris’te Pont des Arts’daki 15 Haziran 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. performansını geliştirerek ilk heykellerini yaptı. Taş baskı ve yüksek resim dallarında kendisini geliştirerek 1975 yılında yurda döndü. Beş yıl boyunca mezun olduğu akademinin resim bölümünde öğretim görevliliği yaptı. 1980 yılında New York'a gitmek üzere görevinden istifa etti. 1984 yılına kadar kaldığı New York'tan 1985 yılında istanbul’a geri dönerek 2000 yılına kadar kendi adını taşıyan atölyesinde sanat eğitimi dersleri verdi. Bu arada, 1986’da Kalın adlı sanat dergisinin yayımını gerçekleştirdi. 1988’de yirmi beş yıllık birikimini Galeri Nev Sanat Galerisi’nin girişimi ile metni, Nan Freman’a ait kitabı ile birlikte İstanbul’da ilk “Retrospektif” sergisini açtı. 1989’da üstlendiği Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği kurucu başkanlığını1992 yılına kadar sürdürdü. 14 resimden oluşan “Karşı Rüzgâr” serisini 1991 yılında Ankara Shearaton Oteli için sürekli sergilenmek üzere gerçekleştiren sanatçı, 1992'de Polat Rönesans Oteli Lobisi için yedi modülden oluşan seriyi de tamamladı.
Süleyman Demirel'in Cumhurbaşkanlığı döneminde kendisinin de aralarında bulunduğu 89 kişiye verilen "Devlet Sanatçısı" unvanının iptali için danıştaya 1998 yılında başvurdu. İki yıl sonra, 2000 yılında kazanılan dava sonucunda unvanlar geri alındı.
Resimden taşan, heykele sığmayan imgeler diye bahseder Mehmet Güleryüz'ün Sanat anlayışından Levent Çalıkoğlu. Ve devamla:
İMGENİN, gözümüzün önünden bir belirip bir kaybolan hayaletimsi varlığına, tutkulu bir şekilde direnen bir sanat anlayışı var Mehmet Güleryüz'ün. Şeffaf ve boyutsuz bir katman olarak düşüncede beliren ve ardından resimsel bir zemine akan imgenin ele avuca gelmeyen doğası onun çalışmalarının ana çıkış noktası. ister satıhsal bir düzlemde isterse de üç boyutlu bir gerçeklikte belirsin, onun imgeleri, olmayan bir mevcudiyetin görsele dönüşmesindeki zorluk ve tedirginlikten beslenir. Hafızada patlak veren imgenin görselleştirilmesiden doğan gerilim onu her zaman atik ve zinde tutar. der.
Sanatçı 2013 yılından beri kendi sanat atölyesinde çalışmalarına devam ettiği Paris'te kanser sebebiyle öldü.
Salih ACAR(1927-2001)
Tuval üzerine yağlı boya
30x45
Salih ACAR(1927-2001)
Türk ressam Salih Acar 1927 yılında Filibe’de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Filibe’de tamamladıktan sonra Sofya Güzel Sanatlar Akademisi’nin fresk bölümünde okudu(1945-1950). 1950’de İstanbul’a gelerek Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’ne girdi. Ayrıca iki yıl süreyle Zühtü Müridoğlu’nun atölyesinde heykel çalışmalarına katıldı.
Akademi’yi bitirdikten sonra, herhangi bir görev almayarak sanat çalışmalarına yöneldi. Bu arada Türkiye Ressamlar Cemiyeti’ne girdi. Büyük pano çalışmalarına ve dekoratif nitelikli resimlere ağırlık verdi.
Ayrıca fresk tekniğinde duvar resimleri yaptı; gravür ve desenler çizdi, Efes ve Tarabya Oteli yarışmalarını kazanarak bu yapıların duvarlarına fresk ve sgraffito türünde uygulamalar yaptı. Büyük kentlerde, çeşitli duvar resimleri çalışmalarında bulundu. Resmin yanı sıra, heykel sanatçısı olarak da bazı denemelere girişti. İlk kişisel sergisini 1955’te açtı.
1966 yılına kadar genellikle yöresel köylü figürlerinin üsluplaştırılmasına dayalı bir sanat anlayışı doğrultusunda yapıtlar veren Salih Acar, yüzeye bağlı, süsleyici ve çizgisel bir anlatıma öncelik tanıyan bu çalışmalarında, kırsal kesime özgü yaşamı, gerçekçi ve illüstratif bir bakış açısıyla yansıttı.
1966 yılından sonra doğayı inceleme ve çevresini araştırma çalışmalarına başladı ve o tarihten sonra resimlerine kuşları, denizleri, ormanları, balıkları ve doğada yaşayan bütün canlıları konu aldı. Yaban ördeği, turna, leylek, kartal, karga, balıkçıl, gibi kuş türlerini yakından inceledi ve sanatının ayrı dönemlerini oluşturan özel konular halinde ayrı diziler olarak işledi.
Türkiye’de Doğayı Koruma Vakfı’nın çalışmalarına bir sanatçı etkinliğiyle katılan Salih Acar, soyları tükenmeye yüz tutan kuşların korunması ve yaşatılması yolunda çaba harcadı. Urfa’nın Birecik yöresinde sayıları günden güne azalan ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan kelaynak kuşlarının güncel bir sorun haline getirilmesinde önemli rol oynadı.
Salih Acar, Çağdaş Türk resim sanatında pek az işlenmiş kuş resimleri konusunu yaklaşık yirmi yıldır işlemektedir. Ünlü kuş ressamı John James Audubon‘un (A.B.D. 1780-1851) kendi kuşlarına yönelik dikkat ve titizliğini, daha fanteziye kaçan ve grafikten çok boyaya bağlı değerler içeren tablolarında uygulayan Salih Acar’ın çalışmalarında, çeşitli kuş türlerini yansıtan figürler, soyutlamacı bir resim beğenisi açısından değerlendirilmektedir. Kuş türlerine özgü nitelikler ile bu tür beğeni arasında doğal bir özdeşlik kurulmaktadır. Bu bakımdan Audubon’un klasik ve doğalcı anlatımı yanında, Salih Acar’ın resimleri modern resim sanatının çizgilerine daha yakındır.
Doğaya duyduğu bu sıcak ve içten yakınlık doğa ile kucak kucağa yaşadığı çocukluk yıllarından kaynaklanan sanatçı, katıldığı bir ördek avından sonra içinde yeniden canlanan doğa sevgisiyle kuş türleriyle ilgilenmeye yönelmiştir. Manyas Kuş Cenneti’nde başlattığı kuşları markalama çalışmaları, bir kuş ressamı olarak önünde geniş bir ufuk açmıştır. Acar’ın kuş resimleri, değişmeyen bir konu çevresinde gerçek görüntülerden kopmayan, ama o görüntüleri kendi anlayışına göre biçimlendiren bir sanatçının ürünleridir.
Hüseyin YÜCE(1928-2015)
Tuval üzerine yağlı boya
35x40
Hüseyin YÜCE(1928-2015)
1928 yılında Kütahya merkeze bağlı Göveçci köyünde doğdu. Devletin açtığı gece kurslarında, alfabeyi öğrendi. İlk derslerini, aynı zamanda hattat olan köy imamından aldı. Bu ''ilk aşinalık, resim melekesinin temelini'' oluşturdu. Resim öğretmeni Necati Astarcıoğlu'nun özendirici etkisiyle, resim yapmaya başladı. İlkokul alfabesinden çizdiği İsmet Paşa portresiyle, bir orman peyzajı, ilk resimleri oldu. Resim çalışmalarına giderek hız kazandırdı. Doğa konularını ele aldığı resimleri, onu bu türe yönlendirici bir katkı sağladı. İlk sergisini, 1965'te Kütahya'da açtı. 1968'de Ankara'da açtığı ikinci sergisi, 1965'te sanat çevrelerinin dikkatini çekti. Hindistan, Romanya, Mısır, Finlandiya, Çekoslavakya, Monako ve Fransa'da düzenlenen uluslararası naif ressamlar sergilerinde yer aldı. Herhangi bir akademik öğrenim görmeden, içgüdülerinin yönlendirici etkisiyle resim yapan ve bu nedenle naif olarak adlandırılan ressamlar grubunun Türiye'deki önemli temsilcileri arasında yer aldı. 06 Şubat 2015 Cuma günü hayatını kaybetti.
Fevzi KARAKOÇ(1947-)
Tuval üzerine yağlı boya
50x35
Fevzi KARAKOÇ(1947-)
1947 yılında Çankırı’da doğan Fevzi Karakoç, 1968-72 yılları arasında İstanbul Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu’nda okudu. 1974 yılında aynı kuruma asistan olan sanatçı, 1979 yılında Salzburg Yaz Akademisi’nde çalıştığı litografileri ile Salzburg Şehir Ödülü’nü aldı. 1983 yılında Özgün Baskıresim dalında Sanatta Yeterlilik alan Karakoç, 1986 yılında Doçent, 1993 yılında Profesör oldu ve 2002 Ocak ayına kadar Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde çalıştı. 2002 yılı Şubat ayından itibaren Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde öğretim üyeliğine devam etmektedir.
Mustafa ASLIER(1926-2015)
Karton üzerine karışık teknik
16x24
Mustafa ASLIER(1926-2015)
Ülkemizdeki özgün baskı resim sanatının en önemli temsilcilerinden biri olan Mustafa Aslıer, 1926’da Kırcaali- Bulgaristan’da doğdu.1949 yılında Gazi Eğitim Enstitüsü̈ Resim Bölümünden mezun olan Mustafa Aslıer, öğrenciliği sırasında Malik Aksel, Refik Epikman, Şinasi Barutçu, Hayrullah Örs, Hakkı İzzet gibi hocalardan dersler aldı. 1953 yılında Milli Eğitim Bakanlığının açtığı yarışma sınavını kazanarak uzmanlık eğitimi için, Almanya’ya grafik öğrenimine gönderildi. İlk yıl Münih Üniversitesi’nde Almanca öğreniminin yanı sıra, Münih Grafik Akademisi’nde Prof. Joseph Kaufer’in tipografi derslerine de devam etti. Daha sonra 1954 yılında Stuttgart Grafik Sanatlar Yüksek Okulu’na geçti. 1958 yılında Stuttgart Akademisi ve mezun olduğu okulun düzenlediği baskı sanatı ile ilgili seminer, kurs ve çalışma gruplarına katılan Aslıer, 1958 yılında tekrar yurda döndü.
1957’den sonra Avrupa müzelerinde inceleme ve araştırmalarda bulundu. Türkiye’ye dönünce resimleriyle kısa sürede tanındı. Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksekokulu (Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi) Grafik Bölümü başkanlığı ve okul yöneticiliği görevlerini bir arada yürüttü. Mustafa Aslıer, özgün baskı resimleri ile ilk kişisel sergisini, 1957’de Stuttgart’ta Senatore Galerisi’nde, 1959’da Viyana Devlet Galerisi’nde ve İstanbul’da açtı. Bu sergiler ülkemizde özgün baskı sanatının ilk sergileri olması acısından önemlidir.
1960 yılında 21. Devlet Resim ve Heykel Sergisi’ne seçilen üçyüzsekiz resimden sadece ikisi baskı resimdir ve bu resimler de Mustafa Aslıer’le Nevide Gökaydın’a aittir. 1974 yılında “50. Yıl Cumhuriyet Sergisi Başarı Ödülü” ve Devlet Resim Heykel Sergisi Ödülü’nün de aralarında bulunduğu dört ödülün sahibidir.
Kendi adına bir atölye kurup geliştirdi ve öğretim üyesi olarak çalıştığı okulun baskı resim atölyesini, bir kaynak atölyeye dönüştürerek, özellikle genç kuşak sanatçıları arasında özgün baskının yayılıp benimsenmesine büyük katkıda bulundu. Tatbiki Güzel Sanatlar Akademisi’nin Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’ne dönüştürülmesiyle (1985), profesör unvanı alarak, dekanlığa seçildi. Avustralya dışında, dünyanın dört kıtasında düzenlenen Uluslararası Özgün baskıresim Jürili Sergilerine çağrılı olarak katıldı. Aslıer’in; İstanbul, Ankara ve İzmir Resim Heykel Müzeleri’nde eserleri bulunmaktadır. Yurt dışında ise New York Üniversitesi, Varşova, Bükreş, Üsküp, Mannheim, Leverkusen, Norstadt müzelerinde eserleri yer almaktadır.
Mustafa Aslıer, Almanya’daki eğitim döneminde gördüğü çalışmalardan, müze ve sergilerdeki salt soyut ve soyutlama ağırlıklı doğal şekil yorumlamalarından etkilenmiştir. O zamana kadar gerçekçi bir biçimde resimlemeye çalıştığı insan figürlerini, daha yalın biçimlere dönüştürmeye yönelmiş ve bir süre biçimleri yalnızca siyah-beyaz lekelerle vermeye çalışmıştır. Tahta baskı (Ağaç Baskı/Wood-cut) tekniğinin sağladığı olanaklar, Aslıer’e bu açıdan fırsat yaratmıştır. Tematik kaygı, Anadolu yöresel motiflerinin tema-kompozisyon bağlamında yoğun kullanımı, figür hiyerarşisine verilen önem, ana, çocuk, aile kavramlarına yoğun vurgu, resim yüzeyinin geometrik ve motifsel kaygılarla bölünmesi ve genel tavırla Aslıer’in sanatında insan ve insanın halleri vazgeçemediği konular olmuştur. Mustafa Aslıer, 2015 yılında vefatına kadar çalışmalarını kendi atölyesinde sürdürmüştür.
Zahit BÜYÜKİŞLEYEN(1946-)
Tuval üzerine yağlı boya
150x150
1946 Adana’da doğdu. İlk, orta eğitimini İskenderun, Mersin’de yaptı. 1964 yılında İskenderun Lisesi’ni bitirdi. 1965 Yağlı boya resmi Devlet Resim Heykel sergisine kabul edildi. 1966 Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü’nden mezun oldu. 1967-70 Konya-Ereğli İvriz Öğretmen Okulu’nda resim öğretmenliği yaptı. 1970-71 İskenderun Lisesi’nde resim öğretmenliği yaptı. 1971 M.E.B’in açtığı sınavı kazanarak Plastik Sanatlarda uzmanlık eğitimi için Batı Almanya’ya gitti. 1972 Goethe Institut’de Almanca dil eğitimi gördü. 1972-76 “Türkiye’de kırsal kesimden büyük kente göç ve büyük kentlerin çevresinde oluşan gecekonduların Türk resminde algılanması ve yorumlanması” konulu tezini başarı ile vererek Kassel Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’ni bitirdi. 1976-83 Gazi Eğitim Fakültesi Gazi Eğitim Enstitüsü ve Gazi Yüksek Öğretmen Okulu’nda öğretim görevlisi olarak çalıştı. 1983 İstanbul Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde “Türk resminde Ankaralı Sanatçıların Etkinliği” konulu tezi ile doktorasını yaptı. 1984 Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde açılan sınavı kazanarak Doçent oldu. Heykel Bölümü Başkanlığına atandı. 1985 Doçentliğe atandı. Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü Başkanı oldu. 1991 Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı oldu. 1992 Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nde Profesörlüğe atandı. 1997-2019 Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde öğretim üyeliğine atandı. Resim Bölümü Başkanı ve Dekan Yardımcısı olarak görev yaptı. 2019 Yeditepe’deki görevinden ayrıldı. Sanat yaşamını İstanbul’da sürdürmektedir. Yurtiçi ve yurtdışındaki müze ve koleksiyonlarda yapıtları bulunmaktadır. 19 Başarı ödülü kazanmış, 200’ün üzerinde kişisel sergi açmıştır. Basılmış 5 kitabı bulunmaktadır.
Komet(1941-2022)
Kağıt üzerine karışık teknik
24x31
Gürkan Coşkun ya da bilinen adıyla Komet (22 Temmuz 1941, Çorum - 25 Eylül 2022, İstanbul), Türk ressam ve şair.
Sanatın farklı dallarında eserler verdi. Genellikle hayal ile gerçeği harmanladığı resim ve gravürleri ile tanınır. "Kuyruklu yıldız" anlamına da gelen "Komet" ismini kullanan sanatçı, Mehmet Güleryüz'ün Güldüğüme Bakma adlı nehir söyleşisinde belirttiğine göre, ismini, "Bill Haley & His Comets" grubundan esinlenerek aldı. Sanatçı, daha çok bu isimle anılır. Edebiyatla ilgilenen sanatçının şiir ve anı kitabı vardır.
Mehmet Gürkan Coşkun 22 Temmuz 1941 tarihinde Çorum'da doğdu. Çorum Lisesi'nden mezun oldu. 1960-1967 yılları arasında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde eğitim gördü, Halil Dikmen ve Zeki Faik İzer atölyelerinde çalıştı. Çeşitli insan görünümlerini karmaşık ve kalabalık gruplar halinde fantastik bir yönelimle tuvale yansıttı. Bu dönem resimlerinde en çok siyah rengi kullanan ressam; kırmızı, pembe ve sarılarla ölüm ve acı temasını vurguladı.
1971'de devlet bursuyla gittiği Paris'e yerleşti. Burada Vincence Üniversitesi Plastik Sanatlar Bölümü'nde eğitim gördü. İlk sergisini 1974'te Fransa'nın Rouen şehrinde açtı. Bu tarihten itibaren Salon de Mai (Mayıs Salonu) sergilerine düzenli olarak katıldı. Paris'te bulunduğu sırada Rönesans öncesi İtalyan sanatını, Pompei resimlerini ve İtalyan Primitifleri'ni inceledi; bilinçaltının gizemli dünyası üzerine kurulu ancak gerçeklikle bağını koparmayan eserler vermeye başladı.
1960 sonrasında yükselen yeni figür hareketinin kendi kuşağından diğer bazı temsilcileri gibi (Burhan Uygur, Mehmet Güleryüz, Utku Varlık, Cihat Aral, Nevhiz, Aka Gündüz Temur, Alaettin Aksoy, Oral Enuğur) resimlerinde kendine gönderimli (oto-referential), duygulanımsal (affective) ve düşlemsel / gizemsel bir dünya kurmayı öngördü. 1973'ten 1981'e değin sırasıyla Yeni-Romantik, Yeni-Dışavurumcu ve Post-Modernist anlatımların egemen olduğu resimler yaptı. 1981'den sonra tümüyle bağımsız bir anlatım kurdu.
Yaşamını İstanbul ve Paris'te sürdüren ressam, Türkiye'de on beş, Paris'te dokuz, Viyana, Salzburg, Lozan ve Brüksel'de ise birer kişisel sergi açan ressam ayrıca pek çok uluslararası sergiye katıldı.
2004 yılında “Koşarak Geldim Çorabı Deldim" adlı anı kitabını yayımladı. Önceki yıllarda çeşitli dergilerde yer almış şiirleri, 2007 yılında kitap olarak yayınlandı. Gürkan Coşkun 25 Eylül 2022'de 81 yaşında İstanbul hayatını kaybetti. 28 Eylül'de Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde ailesi, arkadaşları ve öğrencilerinin katıldığı bir anma töreni düzenlendi. Daha sonra Bebek Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından Aşiyan Mezarlığı'na defnedildi.
Ali DEMİR(1931-2015)
Pres tuval üzerine yağlı boya
80x40
Ali DEMİR(1931-2015)
1931 yılında Kayseri’nin Darsiyak köyünde doğan Ali Demir, 1947’den beri profesyonel anlamda resimle uğraştı.
Ali Demir’ in 1968’den bu yana yaptığı resimler Anadolu’dan izlenimlerle olmuştur. Bu resimlerde kahverengi ve tonları çok kullanılmış ve Ali Demir’ in biçeminin oluşmasında bu rengin özel bir işlevi olmuştur. Kahverengi, adeta Anadolu toprağının rengi olarak tuvaldeki yerini sürekli olarak almıştır.
Yurtiçi ve yurtdışı 100’ü aşkın kişisel sergi düzenlemiş, katıldığı yarışmalı sergilerden dört ödülle ödüllendirilmiş olan sanatçı; sanat anlayışını “ İnsanımız ve doğamızdaki özgün ulusal kimlikli dokuyu çalışıp, sonuçta ‘bizim resmimizi oluşturmak istedim’ sözleriyle özetlemişti.
Ressam Ali Demir 11 Haziran 2015, İstanbul’da hayatını kaybetti.
Serdar LEBLEBİCİ(1961-)
Tuval üzerine yağlı boya
40x50
Serdar LEBLEBİCİ(1961-)
1961 yılında İzmir’de doğdu. 1984 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Tekstil Tasarımı Anasanat Dalı’ndan mezun oldu. Ressam Yavuz Seçkin ile çalıştı. Yirmisekiz kişisel sergisi vardır. Yurtiçi ve yurtdışında, uluslararası boyutu olan birçok karma ve grup sergisine katılmıştır. Société Nationale des Beaux-Arts (SNBA), Paris üyesidir. SNBA kurumu tarafından; 2006 yılında, “Resim Dalında Bronz Madalya”, 2011 yılında, “20×20” Delegasyon sergisi ile “Gümüş Madalya”, 2015 yılında, “Synergie / Sinerji” Delegasyon sergisi ile “Altın Madalya” 2013 Tunus/ Monastir Uluslararası Plastik Sanatlar Festivali’nde ise “Resim Dalında Büyük Ödül” ile onurlandırılmıştır. T.C.Dışişleri Bakanlığı bünyesinde gerçekleştirilen proje kapsamında eserleri;Abuja(Nijerya) ve Ulan Bator(Moğolistan) başta olmak üzere,T.C.Büyükelçilik sanat eserleri koleksiyonlarına dahil edilmiştir. Sanatçı, 2010 yılından itibaren Paris’te, Galerie L’Amour de L’Art tarafından temsil edilmektedir. Çalışmalarını İzmir’deki atölyesinde sürdürmektedir.
Hayri ÇİZEL(1891-1950)
Kağıt üzerine sulu boya
12x17
Hasan Hayrettin Çizel (d. 1891, Dimetoka – ö. 13 Ekim 1950, İstanbul), Türk ressam.
1891 yılında Edirne Sancağı'nın Dimetoka Kazası'nda doğdu ve ilkokulu burada bitirdi. Edirne Lisesi'nde ressam Hasan Rıza'nın öğrencisi oldu. Ondan etkilenerek savaş sahnesi resimleri yaptı. Edirne'de öğrenimini tamamladıktan sonra Sanayi-i Nefise Mektebi'nde (bugünkü Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) Ömer Adil, Valery ve Alman Sanatçı Hern Warnia'nın yanında eğitim gördü. Sanayi-i Nefise Mektebi'ni 1914'te birincilikle bitirdi. Kısa bir yedek subay eğitiminden sonra Çanakkale Savaşı’na gönderildi. Askerlik görevinden sonra devlet tarafından Münih'e gönderilen Çizel, bir süre ressam Hans Hofmann'ın atölyesinde çalıştı.Yurda döndükten sonra Erenköy ve İstanbul kız liseleri, Kuleli ve Halıcıoğlu askeri liseleri ile Davutpaşa orta okulunda resim öğretmenliği yaptı. Son yıllarında çalıştığı İstanbul Erkek Lisesi'ndeki görevi sırasında 13 Ekim 1950'de yaşama veda etti.
Aka Gündüz TEMUR(1941-2008)
Kağıt üzerine mürekkep
20x18
Aka Gündüz Temur (1941, Malatya – 2008, İstanbul), Türk ressam.
Komet, Alaettin Aksoy, Ergin İnan, Oral Enuğur ve Burhan Uygur kuşağı sanatçılarından biri olarak anılır. Primitif sanat ürünlerinden esinlenen sanatçı, resimlerinde Afrika masklarından, elinde kuş tutan kadınlara, deniz kabuklarına, Cihat Burak'ta olduğu gibi kedi tasvirlerine kadar birçok sembolik içeriği olan hayvana ve nesneye yer vermiştir.
1941 yılında Malatya'da doğdu. 1964 yılında girdiği İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi (şimdiki adıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) Resim Bölümü, Neşet Günal Atölyesi'nden 1969 yılında mezun oldu. Çeşitli liselerde resim öğretmenliği yaptı. Uzun süre resim öğretmeni olarak görev yaptığı Keşan'a yerleşen Temur, ilk sergisini 1991 yılında İstanabul'da açtı.
Bir süre Vakko'nun sanat direktörlüğünü yaptı. Akciğer kanseri nedeniyle tedavi görmekte olduğu İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde 9 Temmuz 2008'de öldü. Vasiyeti üzerine Malatya'daki köyü olan Kale ilçesine bağlı Kumluyazı (Butan) Köyü'nde toprağa verildi.
Sanatçı primitif sanat ürünlerinden esinlenmiş, bu esinlerini doğa sevgisinden kaynaklanan motiflerle zenginleştirmiş ve figürcü etkinlik doğrultusunda çalışmıştır. Sezai Özdemir, onun resimlerini şu şekilde anlatır:
“ | Birbirlerine yakın anlamlar içeren, naif, ilkel kavramların etimolojik benzerlik ve ayrıcalıklarına bakmaksızın ortak içerikleri paylaşmaktadır Aka'nın resimleri. Resim yapma eylemine baktığımızda, malzeme seçiminden tutun da, malzemeyi kullanmadaki acemimsi, özentisiz, yabanıl ve naif tavırları, renk armonisindeki monkrom skalaya rağmen, modern insan felsefesinin, birey olma misyonuna denk düşen ekonomik renkçiliği, biçim ve kompozisyonlardaki anti-akademik tavrı, duygu yığını boya katmanları, biçimleme naifliği, istiflemedeki hoyrat – barbarımsı coşkunluğu, kural tanımayan, kendi kurallarını kendi koyan, dik başlı duruşu, evrenin merkezine kendini koyması gibi tavırları bize feodal kültürün yabanıl – ilkel özelliklerini çağrıştırmaktadır. Göçebe – köylü, feodal kökenli arketip biçimlerindeki özentisiziliği, resim taşıyıcısındaki seçimi göçebe kültürünün korunması, yitirilmemesi olarak anlaşılmalıdır. |
Ara GÜLER(1928-2018)
İmzalı gofreli fotoğraf
42x28
Ara GÜLER(1928-2018)
16 Ağustos 1928'de İstanbul'da doğdu. Lisedeyken film stüdyolarında sinemacılığın her dalında çalışırken Muhsin Ertuğrul'un Tiyatro Kurslarına devam etti; çünkü yönetmen veya oyun yazarı olmak istiyordu.
1950'de Yeni İstanbul Gazetesi'nde gazeteciliğe başlarken aynı zamanda İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne devam etti.
1958'de Time-Life, Paris-Match ve Der Stern dergilerinin yakın doğu foto-muhabirliği görevlerini üstlendi. 1954'de Hayat Dergisi'nde fotoğraf bölüm şefi olarak çalışmaya başladı.
1953'de Henri Cartier Bresson ile tanışarak Paris Magnum Ajansı'na katıldı ve İngiltere'de yayımlanan "Photography Annual Antalojisi" onu dünyanın en iyi 7 fotoğrafçısından biri olarak tanımladı. Aynı yıl ASMP'ye (Amerikan Dergi Fotoğrafçıları Derneği) tek Türk üye olarak kabul edildi.
1962'de Almanya'da çok az fotoğrafçıya verilen "Master of Leica" ünvanını kazandı. İsviçre'de çıkan Camera dergisinde kendisine özel bir sayı ayırdı. 1964'de Mariana Noris'in ABD'de basılan "Young Turkey" adlı yapıtında fotoğrafları kullanıldı.1967'de Japonya'da çıkan "Photography of the World" antolojisinde Richard Avedon ile birlikte bir dizi fotoğrafı yayınlandı. 1967'de Kanada'da açılan "İnsanların Dünyasına Bakışlar" sergisinde, 1968'de New York Modern Sanatlar Galerisi'nde düzenlenen "Renkli Fotoğrafğın On Ustası" adlı sergide; aynı yıl Almanya'da, Köln'de Fotokina Fuarı'nda yapıtları sergilendi.1970'de "Türkei" adında fotoğraf albümü Almanya'da yayımlandı. Sanat ve sanat tarihi konularındaki fotoğrafları ABD'de Time-Life, Horizon ve Nesweek kitap bölümlerince ve İsviçre'de Skira Yayınevi tarafından kullanıldı.1971'de Lord Kinross'un "Hagia-Sophia" (Ayasofya) kitabının fotoğraflarını çekti.
Yine Skira yayınevince Picasso'nun 90. yaş günü için yayımlanan "Picasso Metamorphose et unite" adlı kitap için Picasso'nun foto-röportajını yaptı. 1972'de Paris Ulusal Kitaplıkta sergisi açıldı.1975'de ABD'ne davet edildi ve birçok ünlü Amerikalının fotoğraflarını çektikten sonra "Yaratıcı Amerikalılar" adlı sergisini dünyanın birçok kentinde sergiledi. Yine aynı yıl Yavuz zırhlısının sökülmesini konu alan "Kahramanın Sonu" adlı bir belgesel film çekti.1979'da Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin "Foto Muhabirliği" dalındaki birincilik ödülünü aldı.
1980'de fotoğraflarının bir kısmı Karacan Yayıncılığın bastığı "Fotoğraflar" adlı kitabında basıldı.1986'da Hürriyet Vakfı'nca basılan Prof. Abdullah Kuran'ın yazdığı "Mimar Sinan" kitabını fotoğrafladı. Aynı kitap 1987'de "Institute of Turkish Studies" tarafından Ingilizce olarak yayınlandı.1989'da "Ara Güler'in Sinemacıları" kitabı basıldı.
1991'de Dışişleri Bakanlığı için Halikarnas Balıkçısı'nın (Cevat Şakir Kabaağaçlı) "The Sixth Continent" adlı kitabını fotoğrafladı. Bu arada bütün dünyayı gezerek foto röportajlar yaptı ve bunları Magnum Ajansı ile dünyaya duyurdu.Ismet Inönü, Winston Churchill, Indira Gandi, John Berger, Bertrand Russel, Bill Brandt, Alfred Hitchcock, Ansel Adams, Imogen Cunningham, Salvador Dali, Picasso gibi birçok ünlü kişi ile röportajlar yaptı ve fotoğraflarını çekti. En ünlüsü fotografcılara poz vermeyen Picasso röportajı.Yıllarca üstünde çalıştığı Mimar Sinan yapıtlarının fotoğrafları 1992'de Fransa'da, ABD ve İngiltere'de "Sinan, Architect of Soliman the Magnificent" adlı kitabı yayımlandı. Aynı yıl "Living in Turkey" adlı kitabı Ingiltere, ABD ve Singapur'da "Turkish Style" başlığıyla, Fransa'da "Demeures Ottomanes de Turquie" adıyla yayımlandı.1994'de "Eski İstanbul Anıları", 1995'de "Bir Devir Böyle Geçti", "Yitirilmiş Renkler ve Yüzlerinde Yeryüzü" fotoğraf kitapları yayımlandı. Ara Güler'in fotoğrafları Paris Ulusal Kitaplıkta, ABD'de Rochester Georg Eastman Müzesi'nde Nebraska Üniversitesi Sheldon Koleksiyonu'nda bulunuyor. Köln Mueseum Ludwing'de Das Imaginare Photo Museum'da fotoğrafları sergileniyor.
Müslüm TEKE(1974-)
Tuval üzerine yağlı boya
40x25
Müslüm TEKE(1974-)
1974 Gaziantep doğumludur. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Resim Öğretmenliği Bölümü'nden mezun oldu.
Yurt içi ve yurt dışı pek çok sergiye, çalıştaylara ve bienallere katıldı.
Yurt içi üç ödül sahibi sanatçı çalışmalarını kendi atölyesinde devam etmektedir.
Yücel DÖNMEZ(1946-)
Duralite marufle kağıt üzeri akrilik boya
50x70
Yücel DÖNMEZ(1946-)
Yücel Dönmez, 1946 yılında Kars’ta dünyaya geldi. Yapı Enstitüsü’nü bitirdikten sonra Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulunu birincilikle kazanarak sanat eğitimine başladı. Doğa düzenlemeleriyle Türkiye’de ilk Land Art çalışmalarını yapan Dönmez, eserlerinde renkleri özgürce kullanarak, yüzeydeki lekelerin dengesizliği içinde denge yaratmayı amaçlıyor ve yan yana gelen renklerin insan psikolojisi üzerindeki etkilerini sorguluyor.
Yücel Dönmez, resimlerinde kendi coğrafyasından, kültüründen, göreneklerinden, geçmişinden faydalanıyor ve bu esinlenmeyi evrensel bir değere taşımak istiyor. Özgürce kullandığı renklerin, yüzeydeki lekelerin dengesizliği içinde denge yaratarak, bir araya getirdiği renklerin insan psikolojisi üzerindeki etkilerini sorguluyor. İçgüdüleriyle çalışan sanatçı, aradığı hassas dengeyi kurduğu çalışmalarının sonunda, tuval veya malzeme üzerine attığı ilk lekenin, devasa bir bitki veya bir dağ gibi büyüdüğünü gördüğünde resim tamamlanmış oluyor. Dönmez’in eserleri, ortaya çıktıkları zamandaki Dönmez’in ruh hâlini sergiliyor. Eğer çok neşeli bir anında yapmışsa eseri cıvıl cıvılken, tam tersi olduğunday mutlaka bir karamsarlık beliriyor.
Resimlerinde ebru, hat, kaligrafi, tuğra, süsleme sanatı ve Bizans’tan etkiler görülüyor. Temelde geleneksel sanatlardan yola çıkarak çağdaş anlamda geliştirmiş olduğu sentezleri yaratıyor. Kamusal alanlarda da çalışmalarını gerçekleştiren sanatçı, resimlerinde kendi geliştirdiği teknik ve üslûbu kullanarak, özgünlüğüyle sanat dünyasındaki yerini alıyor. Osmanlı hat sanatı, Tura, dekoratif sanat, süsleme, ebru, dokuma gibi geleneksel Türk sanat formlarına ait unsurların yer aldığı eserler, birbiriyle renkli bir bütünlük içinde sınırsız duygu ve düşünce barındırıyor. Yücel Dönmez sanatı, sıra dışı, gerçeküstü ve dramatik bir dünya olarak bizlere yansıtıyor. Türk-İslam sanatının çağdaş sentezlerini ilk kez The Art Institute of Chicago’da (Temmuz 1987) gösteren sanatçının bu tekniği, yenilikçi yapısıyla ABD ulusal kanallarında da yerini alıyor.
Alev ÖZAS(1977-)
Tuval üzerine yağlı boya
50x70
Alev ÖZAS(1977-)
1977 yılında Istanbul’da doğan Alev Özas,
2002 yılında Marmara Üniversitesi Atatürk
Egitim Fakültesi Güzel Sanatlar Bölümü Ramiz Aydın atölyesinden mezun oldu. Devrim Erbil atölyesinde çalıştı.
2002-2016 yılları arasında birçok sergiye katılım gösteren sanatçı,
6 kisisel sergi olmak üzere çesitli karma sergilerde yer aldı.
Mustafa PİLEVNELİ(1940-)
Duralit üzerine yağlı boya
30x17
Mustafa PİLEVNELİ(1940-)
1940 İstanbul'da doğdu.
1957 Tatbiki Güzel Sanatlar Okulu'na girdi.
Dekoratif Besim Bölümü'nden mezun oldu.
Aynı okulda asistanlık görevine başladı.
1963 Federal Almanya (DAD) Sanat Bursunu kazandı.
Stuttgart kenti sanatçıları teşvik yarışmasında ikincilik ödülü.
1965 Atatürk Kültür Merkezi, Büyük Ankara Oteli, Tarabya Oteli yarışmalarında resim ve duvar resmi ödüllerini kazandı.
Bu yapılarda duvar resimlerini uyguladı.
1969 - İstanbul ve Ankara'da kişisel sergiler düzenledi.
1970 Uluslararası Salzburg Yaz Akademisi'ne çağrılı olarak gitti.
Gravürlerini sergiledi. Smithsonian Institute'ye (Washington) iki yapıtı alındı. ABD'yi doğudan batıya dolaşan sergide gravürleri sergilendi ve onur belgesi aldı.
Musa GÜNEY(1975-)
Tuval üzerine yağlı boya
70x100
Musa GÜNEY(1975-)
1975 yılında Artvin Yusufeli'nde doğmuştur.
Erzurum Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Tasarım Bölümü'nden 1999 yılında mezun olmuştur.
Grafik tasarım alanında birçok firmada art direktör olarak çalışmış, aynı zamanda üniversite yıllarında başlayan profesyonel resim hayatını sürdürmüştür. Birçok ulusal ve uluslararası sergide eserleri sergilenmiştir.
Doğaya olan hayranlığı, resimlerinin konusunu belirlemesinde en önemli esin kaynağıdır. Doğayı objektif bir gerçeklik olarak değil, kendisinde bıraktığı izdüşümleri ile eserlerine yansıtmaktadır.
Aka Gündüz TEMUR(1941-2008)
Kağıt üzerine karışım teknik
48x19
Aka Gündüz Temur (1941, Malatya – 2008, İstanbul), Türk ressam.
Komet, Alaettin Aksoy, Ergin İnan, Oral Enuğur ve Burhan Uygur kuşağı sanatçılarından biri olarak anılır. Primitif sanat ürünlerinden esinlenen sanatçı, resimlerinde Afrika masklarından, elinde kuş tutan kadınlara, deniz kabuklarına, Cihat Burak'ta olduğu gibi kedi tasvirlerine kadar birçok sembolik içeriği olan hayvana ve nesneye yer vermiştir.
1941 yılında Malatya'da doğdu. 1964 yılında girdiği İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi (şimdiki adıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) Resim Bölümü, Neşet Günal Atölyesi'nden 1969 yılında mezun oldu. Çeşitli liselerde resim öğretmenliği yaptı. Uzun süre resim öğretmeni olarak görev yaptığı Keşan'a yerleşen Temur, ilk sergisini 1991 yılında İstanabul'da açtı.
Bir süre Vakko'nun sanat direktörlüğünü yaptı. Akciğer kanseri nedeniyle tedavi görmekte olduğu İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde 9 Temmuz 2008'de öldü. Vasiyeti üzerine Malatya'daki köyü olan Kale ilçesine bağlı Kumluyazı (Butan) Köyü'nde toprağa verildi.
Sanatçı primitif sanat ürünlerinden esinlenmiş, bu esinlerini doğa sevgisinden kaynaklanan motiflerle zenginleştirmiş ve figürcü etkinlik doğrultusunda çalışmıştır. Sezai Özdemir, onun resimlerini şu şekilde anlatır:
“ | Birbirlerine yakın anlamlar içeren, naif, ilkel kavramların etimolojik benzerlik ve ayrıcalıklarına bakmaksızın ortak içerikleri paylaşmaktadır Aka'nın resimleri. Resim yapma eylemine baktığımızda, malzeme seçiminden tutun da, malzemeyi kullanmadaki acemimsi, özentisiz, yabanıl ve naif tavırları, renk armonisindeki monkrom skalaya rağmen, modern insan felsefesinin, birey olma misyonuna denk düşen ekonomik renkçiliği, biçim ve kompozisyonlardaki anti-akademik tavrı, duygu yığını boya katmanları, biçimleme naifliği, istiflemedeki hoyrat – barbarımsı coşkunluğu, kural tanımayan, kendi kurallarını kendi koyan, dik başlı duruşu, evrenin merkezine kendini koyması gibi tavırları bize feodal kültürün yabanıl – ilkel özelliklerini çağrıştırmaktadır. Göçebe – köylü, feodal kökenli arketip biçimlerindeki özentisiziliği, resim taşıyıcısındaki seçimi göçebe kültürünün korunması, yitirilmemesi olarak anlaşılmalıdır. |
Haluk EVİTAN (1952-)
Tuval üzerine akrilik boya
55x40
Haluk EVİTAN (1952-)
1952 yılında İzmit’te doğmuştur. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümünde yüksek lisansını tamamlamıştır.
1983 yılından itibaren çalışmalarını profesyonel olarak sürdüren sanatçı 40’ı aşkın kişisel sergi gerçekleştirmiştir.
Kompozisyonlarını kendi özgün soyut formları ile oluşturan Evitan’ın yapıtlarında geometrik unsurlar belirgin olarak görülmektedir. Genellikle spontane çalışan sanatçı, insanın iç dünyası ile ilgilenir ve bu yönde hareket noktaları oluşturur.
Şimdilerde çalışmalarını Ankara’daki atölyesinde sürdürmekte ve aynı zamanda Atılım Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde sulu boya teknikleri üzerine ders vermektedir.
Hüsamettin KOÇAN(1946-)
Tuval üzerine yağlı boya
35x25
Hüsamettin KOÇAN(1946-)
1946 yılında Bayburt'ta doğdu. Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksekokulu Resim Bölümünden 1970 yılında mezun oldu. 1975'te, aynı okulda asistan olarak çalışmaya başladı.
1978 yılında Avusturya Hükûmet Bursu ile Salzburg'taki Uluslararası Güzel Sanatlar Yaz Akademisi'nde eğitim aldı, "Salzburg Şehir Onur Ödülü"ne layık görüldü.
1980 yılında Türk halk resimleri üzerine yaptığı araştırmasını tamamladı; ertesi yıl öğretim görevlisi oldu. 1983 senesinde, Marmara Üniversitesi'nden sanatta yeterlik derecesini aldı. 1986'da doçentliğe yükseldi. 1993'te profesör oldu; 1997'den 2005'e kadar Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde dekanlık görevini sürdürdü.
UNESCO'ya bağlı bir kuruluş olan Uluslararası Sanat Derneği'nin (AIAP) Türkiye ayağının kurulmasında rol oynayan Koçan, 1990-1995 yılları arasında bu dernekte yönetim kurulu başkanlığı yaptı. Baksı Müzesi ve İstanbul Sanat Fuarlarının kurucusu olan sanatçı; Almanya, Avusturya, Belçika, Güney Kore, İngiltere, İspanya, İtalya, Japonya, Portekiz ve Polonya gibi ülkelerde onlarca çalışma ve araştırma projesi yürüttü.
2009 yılında, Okan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde dekan oldu. 2014 yılında TBMM Onur Ödülü'ne değer görüldü. Aslıhan Lodi’nin, sanatçı Hüsamettin Koçan’la hayatını ve kurucusu olduğu Baksı Müzesi’ni konuştuğu nehir söyleşisi 2018 yılında "Bir Dağda Mucize Yaratan Ressam: Hüsamettin Koçan adıyla kitap olarak yayımlandı.
Mehmet PESEN(1923-2012)
Kağıt üzerine karışık teknik
25x18
Mehmet Sait Pesen (1 Temmuz 1923, İstanbul - 3 Ağustos 2012, İstanbul), Türk ressam, eğitimcidir.
1923 yılında İstanbul'da doğan sanatçı, 1948 yılında Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Resim Bölümü'nden mezun oldu. Hocası Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun 10 öğrencisi tarafından 1947 yılında kurulan On'lar Grubu içinde yer aldı.
1943'ten itibaren ulusal bir resim biçemine ulaşmanın yollarını araştırdı. İlk resimlerinde renkçi ve lekeci tavır dikkati çeker. 1950'lerde yarı soyut, nakışçı resme yöneldi. 1955'te kapalı kompozisyon yaklaşımıyla tek ya da ikili figürlerde soyutlamanın sınırlarını zorladığı, cinselliğe gönderme yaptığı horoz temalı resimlerle hareketin figürü oluşturduğu yeni bir resim dili geliştirdi. 1973 sonrasında lekeci anlayışa ağırlık verdi. 1975'ten itibaren soyutluktan adım adım uzaklaşıp daha net resimsel mekanlar ve figür düzenlemeleri uyguladı. 1980'lerde Anadolu kompozisyonları, İstiklal Savaşı serilerinde resimsel mekanı zenginleştirmenin yollarını araştırdı. Minyatürsel resim mekanı düşüncesinden yola çıkarak Türkiye'yi bütünüyle simgeleyen kompozisyon şemaları oluşturdu. Anadolu destanı yaratmak arzusuyla yurt renklerinin ezgisel atmosferini resim diline dönüştürme çabasını sürdürdü. 1987'ye kadar eserlerinde minyatür sanatına göndermeler yaparken bu tarihten itibaren kompozisyon şemasıyla, yaldız kullanımının artmasıyla, resmi çevreleyen yaldız içindeki yazı ve figürlerle doğrudan minyatür çıkışlı resim anlayışını benimsedi. Halk resmi geleceğine de yakın durdu. Tüm bu ögelerle çağdaş bir şenlikname oluşturmayı hayal etti.
Yurtiçi ve yurt dışında elliyi aşkın kişisel sergi açtı. Uzun yıllar Haydarpaşa Lisesi'nde resim öğretmenliği yaptı. 1986'da Barış, Sevgi ve Dostluk konulu Uluslararası Yarışma'da birincilik ödülü aldı, 1987'de bir çalışması UNICEF kartı oldu. 1998 yılında Uluslararası Plastik Sanatçılar Derneği tarafından kendisine ‘Sanatta 50.Yıl’ ödülü verildi.
Pesen'in "Kompozisyon" başlıklı eseri Ankara Resim ve Heykel Müzesi'nde, "Gelin Alayı" ve "Figüratif" başlıklı eserleri İzmir Resim ve Heykel Müzesi'nde sergilenmektedir.
Aliye BERGER(1903-1974)
Kağıt üzerine karışık teknik + yağlı boya
16x26
Aliye Berger (24 Aralık 1903, Büyükada - 10 Ağustos 1974, Büyükada), Türk gravür ve grafik sanatçısı, ressam. Türkiye'nin ilk kazıma ve oyma gravür sanatçılarındandır. Adını geniş sanat çevrelerine ilk kez 1954'te Yapı Kredi Bankası'nın düzenlediği resim yarışmasında birinci seçilerek duyuran sanatçı, dışa vurumcu oyma baskıları ile tanınır.
24 Aralık 1903 günü Büyükada’da doğdu. Babası Kabaağaçlızade Mehmed Şakir Paşa, annesi Giritli Sare İsmet Hanım’dır. Yazar Halikarnas Balıkçısı ile ressam Fahrünnisa Zeyd’in kardeşi; seramik sanatçısı Füreya Koral, tiyatrocu Şirin Devrim ile ressam Nejat Devrim’in teyzesidir.
Notre Dame de Sion Fransız Lisesi'nde eğitim gördü. Resim ve piyano dersleri aldı. 1924’te Türkiye’de bulunan Macar keman virtüözü ve pedagog Karl Berger’den ders aldı. İlişkileri aşka dönüşen çift, yirmi üç yıl beraber yaşadı.
1935’ten 1939’a kadar Berlin ve Paris’te kardeşi Fahrünnisa Zeyd’in yanında kalarak sanat hareketlerini izledi. 1947’de Karl Berger’le evlenen Aliye Berger, altı ay sonra eşini kaybedince Londra’ya giderek John Buckland Wright’in atölyesinde heykel ve gravür çalıştı, 1951’de Türkiye’ye 150 gravür ile dönerek ilk kişisel sergisini açtı.
Uluslararası Sanat Eleştirmenleri Derneği’nin 1954’te İstanbul’da toplanan kongresi nedeniyle Yapı Kredi Bankası’nın düzenlediği “İş ve İstihsal” konulu yarışmada “Güneşin Doğuşu” adlı ilk yağlı boya çalışmasıyla birincilik ödülünü kazandı. Sanatçı, ertesi yıl 2. Tahran Bienali'nde ikincilik ödülünü aldı.
Aliye Berger desen ve yağlı boya resimler yaptıysa da çoğunlukla oyma baskı tekniğinde, siyah-beyazın ara tonlarında yapıtlar verdi. Zımpara kağıdı, kasap kağıdı ve tülbenti malzeme olarak kullanan sanatçı günlük yaşamın kalıplarını, İstanbul'un çeşitli köşelerini bazen gerçekçi, bazen de fantastik biçimde, özgün bir lirizm ve dışavurumculukla yansıttı. Yaşamı boyunca dünyanın çeşitli kentlerinde on iki özel sergi açtı, kırk sekiz karma sergiye katıldı.
Sanatçı, 9 Ağustos 1974'te Büyükada'da öldü.
Ölümünden sonra yapıtları çeşitli defalar sergilenmiştir. En büyükleri, 16 Ekim-1 Kasım 1975 tarihleri arasında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde düzenlenen sergi ile Yapı Kredi Bankası'nın 11 Şubat-6 Mart 1988 tarihleri arasında düzenlediği sergidir.[3] Sanatçının İstanbul Resim ve Heykel Müzesi'nde dört, Albertina Müzesi'nde de üç yapıtı sergilenmektedir. 117. yaş gününde Google tarafından doodle yapılarak hatırlandı.
Mevlüt AKYILDIZ(1956-)
Cam altı karşık teknik
30x20
Mevlüt AKYILDIZ(1956-)
1956 Yılında Ankara'da doğdu, aslen Kemaliyeli olan Akyıldız ilkokulu Ankara, Lalahan'da, İstanbul Ahmet Rasim ortaokulu ve Pertevniyal Lisesi'ni İstanbul'da tamamladı. 1973-1974 Dönemi İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi, Y.Resim Bölümüne girdi 1981 Yılında Neşet Günal Atölyesinden mezun oldu. 1988-1989 Amerikan haberler ajansı (USIA) ve Sanat kolonileri vakfı sponsorluğunda Provincetown Sanat Kolonisinde çalıştı.
Salim ÖZÜDOĞRU(1927-2015)
Tuval üzerine yağlı boya
52x40
Salim ÖZÜDOĞRU(1927-)
Resim çalışmalarına doğup büyüdüğü Karadeniz’de, manifatura dükkanı işlettiği yıllarda başlayan Salim Özüdoğru’nun ilk eseri 1950’li yılların başında yaptığı Atatürk’ü at üzerinde üniformalı olarak gösteren tablodur. Resim alanında herhangi bir eğitimi olamayan ve kendi kendini yetiştiren ressam, ilk atölyesini Samsun’da açmış ve bu yıllarda ağırlıklı olarak portre çalışmıştır. Daha sonra Ankara’ya taşınarak sanat çalışmalarına bir süre burada devam etmiş, 1970’li yılların başında ise İstanbul’a yerleşmiştir. Genellikle yağlıboya tekniği ile yaptığı natürmort ve manzaralarıyla tanınan sanatçı çalışmalarını İstanbul’daki atölyesinde sürdürmektedir.
Şahin PAKSOY(1952-)
Tuval üzerine yağlı boya
60x80
Şahin PAKSOY(1952-)
Önemsiz insanların önemli ressamı olarak anılan 1952 doğumlu Şahin Paksoy, küçüklüğünden beri resim sanatıyla ilgilenmesine rağmen sanat öğrenimine 1973-1980 yılları arasında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde seramik eğitimi ile başlamıştır. 1980 yılında, öğrenciliğine devam ederken açtığı ilk sergisinden itibaren yurtiçi ve yurtdışında birçok karma ve solo sergilere katılmıştır. Son kişisel sergisini 2013 yılında gerçekleştiren sanatçı, son zamanlarda koleksiyonerliğe ağırlık vermiştir.
Osmanlı’nın minyatür sanatı, Bizans ikonaları ve Selçuklu halıları gibi geleneksel ögelerden esinlenen Paksoy, gündelik yaşamında karşısına çıkan insanları konu alır. İnsan figürlerinin ön plana çıktığı eserlerinde; kendine has bir dil oluşturarak çoğu zaman geleneksel Anadolu insanının yaşam tarzı ve değerlerini, izlenimlerini duyguları ile harmanlayarak yarattığı kendine özgü diliyle bir öykü anlatmak istercesine resmeder. Yağlı boya kullandığı resimlerindeki figürlerden yola çıkarak figüratif heykeller de yapan sanatçının son ürettiği eserler arasında soyut çalışmalar de yer alıyor.
Ümmet KARACA(1956-)
Tuval üzerine yağlı boya
65x55
Ümmet KARACA(1956-)
Ümmet Karaca 1956 yılında Gürcistan’da doğdu.
Sanatçı 1978 yılında başladığı Tiflis Yüksek Ressamlar Okulundan 1982’de mezun oldu. 1987 yılında Gürcistan’ın Tiflis şehrinde ilk kişisel sergisini açtı. 1993’te ise Türkiye’deki ilk kişisel sergisini İstanbul’daki Varol Sanat Galerisinde düzenledi. Sonrasında da İstanbul ve Ankara’da pek çok karma sergiye katılmaya ve kişisel sergiler açmaya devam etti.
Ümmet Karaca genellikle tuval üzeri yağlıboya tekniğiyle yaptığı tablolarında İstanbul temasını işlemektedir. Eserlerinde şehrin sokaklarını, insanlarını, doğasını, sosyal yaşamını klasik bir üslupla resmetmeyi tercih etmektedir. Özellikle Büyükada’dan manzaraları resmetmeyi seven sanatçının eserlerini İzlenimci tarzın içinde de değerlendirebiliriz. Karaca genel olarak şehir manzaralarıyla bilinse de natürmort ve portre de çalışmıştır.
Ümmet Karaca halen İstanbul’da yaşamakta ve sanat çalışmalarını sürdürmektedir.
Kani Kaya
Tuval üzerine karışık teknik
100x80
KANİ KAYA
Kani Kaya 1983 Mimar Sinan Üniversitesi Yüksek lisans mezunu olup 1983-1985 yıllarında Hollanda Kraliyet Akademisinde özellikle soyut sanat üzerine eğitim ve çalışmalarına devam etmiştir.1983 yılından beri yaşadığı Hollanda’dan 2012 yılında Türkiye ye dönerek küratör ve ressam olarak sanat hayatına devam etmektedir. İtalya’da 7 sergi açmıştır Venedik, Portofino, Napoli olmak üzere 7 sergi açmıştır. ‘Napolitana sergisi İtalya’da büyük ilgi görmüştür. 2020 yılında Vatikan’da açacağı sergi Pandemi yüzünden iptal edilmiştir. Bunun yanında Hollanda, Arnavutluk (Tiran etnografya müzesi), Kosova, Makedonya ve Yunanistan’da birçok sergi gerçekleştirmiştir. 570 yıllık geçmişi olan bir bölgede bulunan tarihi ve eski Kurtuluş Rum ilkokulunda 2020 ve 2022 yıllarında ‘Tatavla’ adlı 2 önemli sergi açmıştır. Halen Uluslararası Selanik çağdaş sanat fuarı ile iş birliği içinde olup sanat çalışmalarını yurt içi ve yurt dışında faal olarak sürdürmektedir.
Son dönem eserlerinde ‘kadına şiddet’ ve insan hakları temalarını işleyen Kani Kaya eserlerinde ‘postmodern’ bir tarzı benimsemiş eserlerinde genellikle uniseks figürler öne çıkmakta ve izleyicisini kendi düşsel dünyasını yargılamaya yönlendirmektedir.
İBRAHİM TAYFUR(1971-)
Tuval üzerine akrilik boya
70x50
İBRAHİM TAYFUR(1971-)
1971 Adana’da doğdu. Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden mezun oldu.
Sekiz kişisel sergi açtı. Bir çok karma sergi ve etkinliklere katıldı. Yurt içi yurt dışı özel koleksiyonlarda eserleri bulunmaktadır.
Eserlerini günlük yaşamdan yola çıkarak; hız , zaman, yaşam, aşk, sevgi vb gibi evrensel kavramlarla ilişkilendirmektedir. Desen olarak alt yapıda yer alan ve göze çarpan öğeler, yarı soyut bir dil ile öne çıkan çizgi, grafik anlatım ve figür ,tek renkli (monokrom) bir yapıdadır.
Simge KALFAOĞLU(1975-)
Tuval üzerine yağlı boya
40x40
Simge KALFAOĞLU(1975-)
Simge Kalfaoğlu 1975 yılında İzmir’de doğmuştur.
Sanatçı, Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Resim-İş Anadalı’ndan mezun olmuştur. Yüksek lisans eğitimini yine aynı üniversitede 2006 yılında tamamlamıştır. Yüksek lisans tez konusu “Sanat Eğitiminin Bireye Kazandırdıkları ve Bu Bilincin Desteklenmesi” dir. 23 yıldır devlet okulunda resim öğretmenliği görevine devam etmekte olan sanatçının ‘resimde yaratıcılık’ konusunda hem yüksek lisans tez hem de mesleki deneyimi bulunmaktadır. Yaratıcı çocuk atölye çalışmalarını 23 yıldır sürdürmektedir.
Sanatçı kendi resim çalışmalarını da, İzmir’deki atölyesinde sürdürmektedir.
Vahap DEMİRBAŞ(1957-)
Kağıt üzerine sulu boya
20x22
Vahap DEMİRBAŞ(1957-)
1957'de Malatya'da doğdu. İnönü Üniversitesini bitirdikten sonra siyah toz boya İle ışık, gölgeye dayalı portre çalışmaları yaptı. Bu ilk çalışmalarından sonra bütünü ile suluboyaya yöneldi. Daha sonra A.B.D.'de açılan sergiler ve İsveç enstitüsü tarafından desteklenen Stcholm Etnografya Müzesi sergileri ve yurt dışı sergileri devam etti.
Suluboya tekniğinde ilk defa rengin ve saydamlığın ön plana çıktığı şiirsel bir naif doku elde etti. Bu çalışmalarında tekniğin ayırıcı özelliğini temel amaç olarak benimsedi dolayısı ile suluboyanın kontrolsüz yayılma ve renk sorunu tamamen ortadan kaldırdı.
Konularında Anadolu Kültürü, kaybolmaya yüz tutmuş eski güzellikler, çocuk oyunları, geleneksel düğünler, eğlenceler, halen eski evlerin değişmeyen estetik harikası formları gibi birçok konular alır. Sanatçı A.B.D. Suluboya ressamlar birliği üyesi olup çalışmalarına Ankara'daki atölyesinde devam etmektedir.
Haydar EKİNEK(1967-)
Tuval üzerine yağlı boya
75x35
Haydar EKİNEK(1967-)
1967 yılında VAN Çomaklı köyünde dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini iskele yatılı bölge okulunda, lise öğrenimin’ ise Van Endüstri Meslek Lisesinde tamamladı. Orta ve lise dönmelerinde resim yarışmalarında birincilikleri oldu.
Sıra dışı çizgisi ile bilinen ressam, sürekli kendisini yenileyerek hem kendisini geliştirdi hem de meslektaşları arasında başarı grafiğini devamlı yükseltti. Dünyada ve Türkiye’de bir ilke imza atarak çivileri de fırça gibi kullanarak eşsiz ve farklı resimler ortaya çıkaran ressam özellikle bu alanda Türkiye’de çeşitli zamanlarda açtığı sergilerle de adından sık sık söz ettirdi. Sanatçının en büyük özelliği de doğduğu topraklardan kopmaması ve sanatın evrensel dilini, dünya insanlarıyla paylaşmasıdır.
Fatih URUNÇ(1966-2012)
Kağıt üzerine karşık teknik
50x35
Haydar EKİNEK(1967-)
1967 yılında VAN Çomaklı köyünde dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini iskele yatılı bölge okulunda, lise öğrenimin’ ise Van Endüstri Meslek Lisesinde tamamladı. Orta ve lise dönmelerinde resim yarışmalarında birincilikleri oldu.
Sıra dışı çizgisi ile bilinen ressam, sürekli kendisini yenileyerek hem kendisini geliştirdi hem de meslektaşları arasında başarı grafiğini devamlı yükseltti. Dünyada ve Türkiye’de bir ilke imza atarak çivileri de fırça gibi kullanarak eşsiz ve farklı resimler ortaya çıkaran ressam özellikle bu alanda Türkiye’de çeşitli zamanlarda açtığı sergilerle de adından sık sık söz ettirdi. Sanatçının en büyük özelliği de doğduğu topraklardan kopmaması ve sanatın evrensel dilini, dünya insanlarıyla paylaşmasıdır.
Mustafa AYAZ(1938-2024)
Kağıt üzerine karışık teknik
35x25
Mustafa AYAZ(1938-)
Çağdaş Türk Resim Sanatının önde gelen isimlerinden biri olan Mustafa Ayaz, 1938 yılında Trabzon’un Çaykara kazası Kabataş köyünde doğar.
II. Dünya Savaşı’nın bunalımlı yıllarına rastlayan çocukluğu, yoksulluk ve hastalıklarla geçer.
İlkokula ancak 10 yaşında iken başlayabilme olanağı bulan Ayaz’ın resme ilgisi o sıralarda başlar.
1953’de Erzurum Pulur Köy Enstitüsü'ne girer.
Orta sınıf son sınıfta iken hocalarının dikkatini çeker ve İstanbul Çapa İlk öğretmen okulunun Resim Semineri sınavlarına girmesi önerilir.
Sınava girer ve kazanır. Ta o zaman yolu belirlenmiş olur. Bu yol sanat yolu olacaktır.
1959 yılında Çapa İlk öğretmen okulunu bitirir.
Bir yıl ilkokul hocalığından sonra, 1960’da Gazi Eğitim Enstitüsünün Resim Bölümüne girer ve oradan 1963’de mezun olur.
3 yıl Çorum İlk öğretim okulunda resim öğretmenliği ve atölye şefliği yapar.
1966’da Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü asistanlık sınavını kazanır ve 1984 yılına kadar aynı okulda resim hocalığı yapar.
1984’de Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesine geçer, 1987’de buradan emekli olur.
1987 yılında Profesör olan Ayaz, aynı yıl Bilkent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'ne atanır ve 1988 yılı başında bu görevinden kendi isteği ile ayrılır.
O günden bu yana çalışmalarını kendi atölyesinde sürdürmektedir.
Yurt içinde altmışı aşkın kişisel sergi açan ve 19 ödül kazanan sanatçı; Hindistan, Kuveyt, Mısır, Romanya, Bulgaristan, Polonya, Belçika, Fransa, ABD, İngiltere, Cezayir ve Almanya gibi pek çok ülkede karma sergi ve bienallere katıldı.
Ayaz’ın 400’den fazla yapıtı yabancı ülke koleksiyonlarında, 4.000’e yakını da yerli koleksiyonlarda bulunmaktadır.
Mustafa HORASAN(1956-)
Tuval üzerine yağlı boya
125x125
Mustafa Horasan (d. 1965, Karacasu, Aydın), Türk ressamdır.
İlk ve orta öğrenimini İzmir'de tamamlayan Mustafa Horasan, 1986 yılında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Grafik Ana Sanat dalı, Özgün Baskıresim Bölümü'nden mezun oldu.
Almanya, Fransa, Hollanda, İspanya, ABD ve İtalya’da sanatsal çalışmalar yapan sanatçı hâlen İstanbul’da kendi atölyesinde çalışmalarını sürdürmektedir. Maltepe Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi’nde öğretim görevlisi olarak da çalışan sanatçının, yurt içi ve yurt dışı özel koleksiyon ve müzelerde eserleri bulunmaktadır. Ayrıca sanatçının İstanbul Modern sürekli sergisinde bir eseri de yer almaktadır.
Sanatçı, Mehmet Uygun, İrfan Önürmen,Temür Köran, Serdar Şencan, Alp Tamer Ulukılıç, Altan Çelem kuşağı figüratif resim sanatçılarından biri olarak anılır.
Serdar OKAN(1958-)
Tuval üzerine karışık teknik
100x100
Serdar OKAN(1958-)
Serdar Okan 1958 yılında İstanbul’da doğdu.
Prof. Özdemir Altan Atölyesine devam ettiği Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Resim Bölümünden mezun oldu. 1984 yılında, yine aynı üniversiteden “resim restorasyonu sertifikası” aldı. Mezuniyeti sonrasında ilk kişisel sergisini Yapı Kredi Kazım Taşkent Sanat Galerisinde düzenledi.
Ağırlıklı olarak göz ve portre çalışmaları yapan Serdar Okan, resimlerinde insan psikolojisini ve ruhunu irdeledi. Genellikle soyut tarzdaki eserlerinde canlı renkleri ve sert konturları kullandığını görürüz. Son yıllardaki eserlerinde ise kolaj tekniğini kullanmaktadır.
Sanatçı eserleriyle yurt içinde ve yurt dışında birçok önemli koleksiyona girmiş, pek çok karma sergiye katılmıştır. Serdar Okan Londra'da 3700 resim galerisinin bulunduğu Bath Kasabasındaki galerilerden biri olan ve portre üzerine çalışan Portart ile birlikte çalışmaktadır. Okan’ın sekiz eseri James Bond filmlerinin ilk siyahî güzeli olan Slyvana Henriquez tarafından satın alınmıştır. Ayrıca Serdar Okan olan Henrique’in bir portresini yapmış, böylece de yurt dışında tanınan bir Türk ressamı olmuştur.
Serdar Okan, halen sanat çalışmalarını İstanbul’daki atölyesinde sürdürmektedir.
Sami KURT(1994-)
Tuval üzerine yağlı boya
20x20
Sami KURT(1994-)
Sami KURT 1994 yılında Bursa’da doğdu.2012 yılında Zeki Müren Güzel Sanatlar Lisesinden
mezun oldu.2012 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim bölümünü kazandı ve bu süreçte 2 nolu Kemal İskender Atölyesi Eğitmenliğinde öğrenimini sürdürdü. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinden 2019 yılında mezun oldu. Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Formasyon Bölümü'nde Pedagojik Formasyon Sertifika Programını tamamladı. Çalışmalarına Bursa'da ki atölyesinde devam etmektedir.
Adem GENÇ(1944-)
Tuval üzerine akrilik boya
55x65
Adem GENÇ(1944-)
1944 yılında Rize Ardeşen'de doğdu. Orta ve lise öğrenimini Lâdik-Akpınar İlköğretmen Okulu'nda yaptı. 1965'te Ankara Gazi-Eğitim Enstitüsü Resim-İş bölümünden mezun oldu. 1969'da 1416 Sayılı Kanun uyarınca ihtisas için, İngiltere'ye gönderildi. 1970-71'de Bournemouth College of Art'ta lisans ve 1971-74 yılları arasında, Londra-Saint Martin's School of Art'ın Advanced Painting bölümünde “Postgraduate” öğrenimi gördü.
1974 yılında yurda dönünce Samsun Eğitim Enstitüsü Resim-İş bölümüne atandı. 1978'de bu görevinden kendi isteğiyle ayrılıp Ege Üniversitesin'de asistan oldu. Kuruluş sürecinden itibaren uzun bir süre Ege Üniversitesi Mimarlık ve Güzel Sanatlar Fakültesin'de ve daha sonra Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Uygulamalı Sanatlar Bölümü ile Resim Bölümü'nde "Bölüm Başkanı" olarak görev yaptı.
1980'de master ve 1983'te doktora derecelerini alan Adem Genç'e 1985'te "Resim Dalında Sanatta Yeterlik Belgesi" verildi. 1987'de doçent, 1992'de profesör oldu.
1991-92 öğretim yılında, Fulbright Doktora Sonrası Araştırma Bursu ile Kaliforniya Devlet Üniversitesi'nde (CSU Chico'da) çalıştı.
1994 yılında Türkiye'nin Onur Konuğu olduğu Uluslararası Houston Festivali'ne ve 2005'te, 2. Pekin Uluslararası Sanat Bienali'ne çağrılı sanatçı olarak katıldı. Bienal sürecinde, Çin Halk Cumhuriyeti'nin Hefei Kentinde düzenlenen akademik seminerde Soyut Sanatın Toplumsal İşlevi konulu bildirisini sundu.
Çeşitli ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşların düzenlediği çok sayıda karma ve çağrılı sergilere katılmış bulunan sanatçı, bugüne kadar yurt- içinde 28, yurtdışında 4 kişisel sergi gerçekleştirdi.
Adem Genç, 1980 ile 1996 yılları arasında girdiği yarışmalı sergilerde, başta 1984 yılında almış olduğu “İnönü Vakfı Resim Yarışması Birincilik Ödülü” olmak üzere, resim dalında toplam 12 ödül aldı.
Sanatçının yapıtları, Türkiye'de ve yurt dışında, (İngiltere, Avustralya, Almanya, Slovenya ve ABD'de) birçok resmi ve özel koleksiyonlara girmiştir.
Kuramsal alanda Adem Genç'in, iki kitabı ve çok sayıda bilimsel araştırma, bildiri ve makalesi bulunmaktadır. Ayrıca sanatı hakkında, 2004 yılında, şair, eleştirmen ve yazar Ahmet Oktay tarafından yazılan, Adem Genç Post-Dada Pop Sürecinde Yeni Soyut Yaklaşımlar isimli kapsamlı bir kitap Bilim ve Sanat Galerisi tarafından yayımlanmıştır.