Nazlı DAYI SAKDER(1982-)

Hayallerin Peşinde 4
Ahşap panel üzerine yağlı boya
45x45x5

Nazlı DAYI SAKDER(1982-)

1982 yılında Bursa’da doğan Nazlı Dayı Sakder, 2010 yılında Uludağ Üniversitesi Resim Öğretmenliği, Grafik Ana Sanat dalından birincilikle mezun olduktan sonra grafik tasarım alanında çalışmaya başlamıştır. Aynı zamanda çocuk akıl oyunları eğitmeni olan Nazlı Dayı Sakder çocuk oyunları tasarımları ve üretimi yapmakta olup son yıllarda resim çalışmalarına ağırlık vermiştir.

  Resimlerinde; yaşayan varlığın sembolü olan kediler, hayatta var olma mücadelesini anlatan ana öğedir. Kediler sahip olmak istedikleri hayallerin “yumakların” peşinde koşarlar. Siyah silüet kediler geçmişin izlerini, renkli olanlar ise gelecek zamanı sembolize eder. Çözülemeyen düğümler hedefe ulaşırkenki karşılaşılan zorlukları , arka fonlardaki çalkantılı doku ise ilmek ilmek işlenen hayatın izlerini betimler.

” …Grafik kökenli ve baskı sanatlarını çok seven biri olarak yağlı boya ile katmanlı dokular oluşturarak ahşap panel üzerine çalışıyorum. Kompozisyonlarım perspektiften uzak, belirli bir mekan kaygısı taşımıyorum. Resimlerimde insana ait her türlü yaşanmışlığı kedilerle sembolize ediyorum. Küçüklüğümden beri kedilerle içiçe büyüdüm. Ailede herkesin kedileri vardı , kendi kedim de 20 yıl yaşadı . Dolayısıyla kedileri yakından gözlemleme şansım oldu. Kedilerin her biri ayrı bir şahsiyet, hepsinin hayranlık uyandıracak apayrı karakterleri var. Yüz ifadelerinde ve özellikle gözlerinde her türlü duyguyu görmek mümkün. Bir bakışla çok şey ifade edebilmeleri beni çok etkiliyor. Bu hayranlık resimlerimdeki ifade aracının kediler olmasına vesile oldu.

  Resimlerim yaşadıklarım, hissettiklerim ve gözlemlediklerimle şekilleniyor. Sadece bir konuya bağlı kalıp kendimi sınırlandırmak istemiyorum. Bir kaç farklı konuya ait serileri aynı anda devam ettiriyorum. O an hangi duygu ağır basıyorsa o konuyla ilgili çalışıyorum.

  “Hayallerin Peşinde” serisinde; kedilerin peşinde koştukları yumakları insanların ulaşmak istedikleri hayallerine benzetiyorum. Kompozisyonlar kimi zaman eğlenceli, pozitif duygularla dolu olurken, kimi zaman karmaşık düğümlerle dolu bir kompozisyon ortaya çıkabiliyor.“Haleti ruhiyeler” serisinde ise insanların farklı ruh hallerini, kişilik özelliklerini kediler aracılığıyla ifade etmeye çalışıyorum…"